Yeni Eğitim-Öğretim Yılı Başladı: Çocuklarda Okul Kaygısına Dikkat

Eylül ayıyla birlikte milyonlarca öğrenci için yeni eğitim-öğretim yılı başladı. Özellikle ilkokula adım atan minikler ve aileleri, heyecanla birlikte kaygı da yaşayabiliyor. Çocuk psikologları, bu süreçte ebeveynlerin dikkat etmesi gereken noktalar hakkında uyarılarda bulundu.

Uzmanlar, çocukların kaygılarını kimi zaman “Okuldan korkuyorum, gitmek istemiyorum” gibi sözlerle, kimi zaman da karın ağrısı ve mide bulantısı gibi fiziksel belirtilerle ifade edebildiğini belirtiyor. Çocuğun duygularının küçümsenmemesi ve sorularına sabırla yanıt verilmesinin önemli olduğu vurgulanıyor.

Okulu gerçekçi anlatın

Ebeveynlere önerilen yöntemler arasında, çocukların duygularını küçümsememek, kendi okul deneyimlerini paylaşarak anlaşılmalarını sağlamak yer alıyor. Okul yalnızca oyunlarla dolu ya da sıkıcı bir yer olarak abartılmadan, sade ve gerçekçi bir şekilde anlatılmalı. Okul başlamadan önce okul ziyareti yapmak ve kırtasiye alışverişini çocuğun katılımıyla gerçekleştirmek de kaygıyı azaltabiliyor.

Okul temalı oyunlar, drama çalışmaları veya kitap okumaları gibi etkinlikler de çocukların kaygısını azaltmada etkili olabiliyor. Ayrıca, uyku ve beslenme düzeninin en az bir hafta önceden normale dönmesi gerektiği hatırlatılıyor.

Ebeveyn kaygısı çocuğa yansımamalı

Okulun ilk günlerinde ebeveynlerin kendi kaygılarını yönetmesi büyük önem taşıyor. Kaygının çocuğa yansıtılması, endişeyi artırabiliyor. Vedalaşmalar kısa tutulmalı ve çocuğa ne zaman, nereden alınacağı net bir şekilde söylenmeli. Uzmanlar, ayrılma kaygısının dört haftadan uzun sürmesi durumunda bir uzmana başvurulması gerektiğini belirtiyor.

Çocukların okula başlamadan önce tuvalet ihtiyaçlarını karşılayabilme, ayakkabı bağcığını çözebilme ve çantasını hazırlayabilme gibi öz bakım becerilerini kazanması önem taşıyor. Dikkat süresini artırmak için puzzle, lego gibi etkinliklerin faydalı olduğu ifade ediliyor.Ara sınıflara devam eden öğrenciler için de öneriler bulunuyor. Uzun tatil sonrası uyku ve teknoloji kullanımının yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Ödevleri son dakikaya bırakan çocuklarda, ebeveynlerin çok baskıcı olmadan küçük hatırlatmalar yapması öneriliyor. Yapmayan çocuklarda ise sorumluluğun kendisine bırakılması tavsiye ediliyor.(İHA)