Tarihimizin en büyük deprem felaketini yaşadık. Acımız çok büyük, sınırsız ve unutulmayacaktır. Depremin manevi maliyeti hiçbir şekilde hesaplanamaz. Bütün kayıplarımıza Allah’tan rahmet ve yakınlarına sabırlar dilerim. Milletimizin başı sağ olsun!
Depremle nedeniyle, depremzedelerin ve bölgenin çok büyük ekonomik kayıpları da söz konusudur. Depremin ekonomik sonuçlarının da değerlendirilmesi de gerekmektedir. Çünkü yeniden imar ve iktisadi kayıpların tazmini için hesaplamalar önemli olacaktır.
Merkezi Kahramanmaraş’ın ilçeleri olan ilki 7,7 ve ikincisi 7,6 olan iki büyük depremle karşılaştık. Depremde, Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Osmaniye, Kilis, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya ve Diyarbakır’da büyük yıkımlara yol açtı. Daha doğru bir hesaplama kayıpların envanter bilgileri ve tespit raporlarının hazırlanması ile mümkündür. Dolayısıyla depremin maliyeti ile ilgili çalışmaların gerçekçiliği de bu hazırlanacak raporlarının ortaya çıkmasından sonra kolaylaşacaktır.
Depremden etkilenen 10 ilin ekonomideki payı %8,9 seviyesindedir. Özellikle Gaziantep, Osmaniye ve Kahramanmaraş sanayide bölgenin ve Ortadoğu’nun önemli merkezidir. İskenderun limanı, demiryolları, otoyollar, şehir altyapıları ve havaalanları da depremde büyük hasar görmüştür. Dolayısıyla gerçek maliyetlerin hesaplanmasında mühendislik ve teknik hesaplamalar da yapılmalıdır. Çünkü yollarda kullanılan materyal bilgisi ve teknik özellikler ancak konunun uzmanlarının tespiti ile ölçülebilir. Ayrıca Malatya, Hatay, Osmaniye, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş Türkiye’nin tarımda önemli merkezleridir. Tarım sektörüne dayalı sanayi, gastronomi, turizm ve lojistik açısından da büyük kayıplar söz konusudur. Depremin ekonomik etkilerinin doğru ölçülmesi için en azından 2023 yılının istatistiklerinin yayınlamasının beklenmesi gerekir. Fakat depremin yaklaşık maliyeti üzerine çıkarım yapmak ta karşılaştığımız sorunun büyüklüğünü anlama açısından önemli olacaktır.
Depremin ekonomi üzerindeki hesaplamalarında muhasebe yöntemleri, ekonometrik yöntemler ve senaryo analizleri gibi yöntemleri kullanmak mümkündür. Maddi hasar hesaplamalarında, bina, demirbaş, araçlar gibi aktifler için doğrudan maliyet hesaplanabilir. Fakat daha önemli olan alternatif maliyetler ise, GSYİH’daki muhtemel kayıpların hesaplanması ile mümkün olacaktır. Yenileme maliyetleri ve alternatif maliyetlerinin toplamı ise, dolaylı maliyetleri verecektir. Bu hesaplama alınan kriterlere göre değişkenlik gösterecektir. Çünkü yaklaşık birim ve değerler hesaplamalarını sonuçlarını da etkiler. Bu konuda Türkiye’de en kapsamlı bilgiler TÜİK üzerinden sağlanabilmektedir. Yine Kalkınma Planı kapsamındaki bilgilerde tahminler yapılarak kullanılabilir. Bu hesaplamada TÜİK bilgileri kullanılarak değişik senaryo varsayımları üzerinden yaklaşık(global) hesaplama yapılmıştır. Bu hesaplamaların doğruluğu bizim yaklaşımlarımıza göredir.
Hesaplama Varsayımları:
-İnsani kaybımız can yakıcı seviyelere ulaştığı ve bu acının telafisi olmayacağı için herhangi bir hesabı yapılamaz.
-10 ilin 2004-2021 yılları arasındaki GSYİH verileri üzerinden ortalama büyüme oranları hesaplanarak, 2022 yılı tahmin edilmiştir.
-Bina hesaplamasında Kalkınma Planı’daki 2017 yılı verileri üzerinden geçmiş beş yılın büyüme oranları üzerinden toplam bina sayıları tahmin edilmiştir.
-Araç sayılarında 2022 yılı TÜİK toplam motorlu araç sayısı hesaplamaya dahil edilmiştir.
-Üretim kaybı hesaplamasında Türk Ekonomisinde 10 ilin payı üzerinden yılın yarısının tamamen çalışılamayacağı varsayımı üzerinden hesaplama yapılmıştır.
Depremin Muhtemel/Yaklaşık Maliyeti
Depremin maliyeti üzerine ilk hesaplamalar uluslararası kurumlardan geldi. Fitch tarafından yapılan tahminden minimum 2 milyar dolar ile 4 milyar dolar arasında sigorta şirketlerinin kaybının söz konusu olabileceği tahmin edildi. Bina, araç ve demirbaş kaybının raporlarla açıklanıncaya kadar bu hesabın kesinleşmesi mümkün değildir. Bizim tahminimize göre, bina kayıplarının maddi değeri yaklaşık4,5 milyar dolar seviyesinde olacaktır. Demirbaş ve araçlarla birlikte muhtemel kayıpların toplamının 12,3 milyar dolar seviyesinde olabilir. Yenileme maliyetleri, yatırım süresini de dikkate aldığımızda enflasyon artı faiz maliyeti kadar artışı içereceği için yaklaşık 22,1 milyar dolar seviyesinde olması muhtemeldir. Asıl zor tahmin ise, milli gelir kayıplarıdır. Burada yıllık üretim yarısının yapılamayacağı varsayımı üzerinden yaklaşık 39 milyar dolar seviyende kayıp olasıdır. Toplam maliyetler ise, asgari 73 milyar dolar hesaplanabilir. Muhtemel deprem maliyetinin 2023 yılındaki mili gelire oranı da %9’a yakın tahmin edilebilir. Bu hesaplamada, beşerî sermayenin üretkenliği, muhtemel göçün getireceği işgücü kayıpları, altyapı ve ulaşım maliyetleri olmadığından tahmin için minimum değer olarak düşünmek gerekir.
Deprem Felaketinin Muhtemel Maliyetleri
Unsurlar | Muhtemel Kayıplar (Milyar ABD dolar) |
Bina Maddi hasar | 4,477 |
Demirbaşlar | 2,456 |
Araç Makine | 5,366 |
Doğrudan Maliyetler | 12,299 |
Yenileme Maliyetleri (toplam) · Bina · Mefruşat · Araç Makine | 22,100 8,1 4,4 9,7 |
Üretim Kaybı · GSYİH kaybı (2023) | 38,65 |
Dolaylı Maliyetler | 60,750 |
Toplam Maliyetler | 73,049 |
Maliyetlerin GSYİH’ya Oranı | % 8,70 |
Artık devlet ve toplum olarak depremin yok ettiği beşerî ve iktisadi gücümüzü berhava etmemek için depreme duyarlı ve depreme karşı önlem alan bir millet olmamız daha büyük öneme sahip!
Milletimize başsağlığı ve yeniden ayağa kalma gücü dileğiyle, tüm vefat eden depremzedelere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifalar dilerim. Allah memleketimizi afetlerden korusun!
Prof. Dr. Mustafa Yıldıran
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)