Küresel salgından en fazla düşük gelir grupları etkilenmektedir. Düşük gelir gruplarının salgın nedeniyle işlerini kaybetmeleri ile oluşabilecek fakirlik sorunu, yakın gelecekte küresel ekonominin önündeki en büyük engeldir. Dünya ekonomisinde gelişmiş ülkelerde dâhil hızlı işsizlik artışı var. Dünya Çalışma Örgütü (ILO) raporlarına göre, Kovid’in görüldüğü zamandan Haziran ayının sonuna kadar ölçülebilen en iyimser senaryoya göre iş kaybı yaklaşık 140 milyon kişinin işini kaybettiği; en kötümser senaryoya göre de yaklaşık 340 milyon kişinin iş kaybettiği anlamına geliyor.
Dünyada gelir eşitsizliğinin çok yüksek olduğu Ortadoğu’da kovid nedeniyle oluşan ekonomik durgunluğun petrol fiyatlarını tarihi seviyelere düşürmesi, buradaki düşük gelirli insan gruplarını açlıkla mücadele edecek ortama itmektedir. Avrupa ve gelişmiş ülkelerde ise ekonomilerde iş gücü destek politikaları ile insanlar işsiz kalsa bile sosyal yardımlar ve işsizlik maaşları ile ekonomik fakirlik önlemeye çalışılıyor.
Dünya Bankasının araştırmalarına göre dünya genelinde 1,90 Amerikan doları altında geliri olanlar açlık sınırının altında yaşadığı ve 3,20 doların altında yaşayanlar ise mutlak fakirlik tehdidi altındadır. Ülkelerin artan yardımları sayesinde kısmen çözülebilen açlık ve yoksulluk sorunlarının 2021 yılında patlayacağı tahmine edilmektedir. Dünya bankasının tahminlerine göre mutlak fakirlik ve açlık sınırının altında yaşayanların sayısının 2021 yılında 160 milyon kişi ilave edilecektir.
Ülkelerin bütçeleri ne kadar süre işsizlik sorunu sübvanse etmeye dayanabilecektir? Sorusu bugünlerde ekonomi politika yapıcılarının gündeminde en üsttedir.Ülkeler açısından hane halkının borçluluk seviyesinin sürekli artması da desteklenmesi gereken bir açık haline gelmektedir. Hane halkı ve firmaların borç seviyelerindeki yükseliş orta ve üst gelir gruplarının devam eden süreçte fakirlik tehdidi altına sokmaktadır. Örneğin Amerika Birleşik Devletlerinde Hispanic ve Siyahi Amerikanlarda işsizlik artışı çok hızlı olduğundan ülkede sosyal olarak da hak arayışlarını ve sosyal olayları da tetiklemektedir. ABD bu sorunu çözmek için iki yıl boyunca genişlemeci para politikasını devam edeceğini açıkladı. Fakat parasal genişleme ekonomik büyümeyi hemen hızlandıramayacağı ve finans sisteminden alt gelir gruplarına aktarılması kolay olmadığı için fakirlik tehdidini ortadan kaldıramaz. Hindistan, Brezilya, Meksika ve Rusya gibi ülkelerde ise Kovid-19 yine düşük gelir grupları üzerinde derin yaralar açmaktadır. Yani dünya ekonomisinde Kovid-19 nedeniyle sokak yiyecekleri satışı, küçük esnaf faaliyetleri, sokak pazar satıcıları gibi unsurlar sağlıklı önlem alamayacak veya karantina uygulamalarında derinden etkilenen mikro işletme sahipleri de fakirlik tehdidine boyun eğmek zorunda kalacak gibi görünmektedir.
Türkiye’nin salgınla ekonomik mücadelede öncelikle işsizliğin önlenmesi ve KOBİ tarzı işletmelerin desteklenmesi şeklindeki politikalar 2020 yılının ilk altı ayında daralmaya rağmen toplumda olumlu etkiler sağlayabilmiştir. Aynı zamanda Türkiye’de kredi politikasının esnetilmesi nedeniyle ticari alanda ekonomik faaliyetler önemli seviyede devam etmiştir. İşsizlikte Mayıs 2020 TÜİK rakamlarına göre, 15 yaş üstü nüfusta geçen yılın aynı dönemine göre %0,1 artışla %12,9 seviyesinde gerçekleşti. Resmi kayıtlı iş gücü Türkiye’de desteklenmeye devam etmektedir. Türkiye’de kayıt dışı çalışanlar TUİK rakamlarına göre %4 ün üzerinde aynı dönemde azalmıştır. Burada kovid-19 döneminde ortaya çıkan risk, kayıt dışı çalışan veya günübirlik kazanç elde ederek hayatını idame eden mikro işletmeler, lokanta, kafe ve hızlı gıda üretimi yapanların işlerini kaybetmesi olarak ortaya çıkmaktadır.
Dünya ekonomisinde bütün ülkelerin odaklanması gereken en büyük ekonomik sorun, fakirlik tehdidinin önlenmesi olacaktır. Bunun için dünya küçük ve mikro hizmet işletmelerin nasıl bir destek programı ile yaşatılacağı ve oluşabilecek büyük işsizlik dalgası ile ilgili muhtemel sosyo-ekonomik sonuçlarının nasıl çözümleneceği yakın geleceğin en temel iktisadi sorunu olacaktır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)