Pandeminin en çok etkilediği sektörlerden biri olan etkinlik sektörünün sesi olmak amacıyla kurulan Tüm Etkinlik Sektörü İşveren Sendikası (ETKİNLİK-SEN) tarafından 81 ilde ortak bir bildiri yayınlandı.
Etkinlik sektörünün 16 Mart 2020 tarihinden bu yana devam eden Pandemi kısıtlamalarından en çok etkilenen sektörlerden olduğunu belirten Tüm Etkinlik Sektörü İşveren Sendikası (ETKİNLİK-SEN) Denizli İl Başkanı Senem Alabaş, “Pandemi sürecinde gelen yasaklar nedeniyle Etkinlik Sektörü temsilcileri, 15 aydır belirsizlikler içerisinde yaşam savaşı vermekte. Bu süreçte yok sayılan ve 1 milyondan fazla kişinin çalıştığı Etkinlik Sektörü, sadece 55 gün faaliyet gösterebildi. Sektör temsilcilerimiz yasağa rağmen halen devam eden personel, kira, SGK vs. gibi masraflar ve giderlerle ilgili hiçbir destek ve mali yardımdan yararlanamadan ayakta kalmaya çalışmakta. Ancak artık ne işverenlerin ne de çalışanlarının dayanacak gücü kalmamıştır. Açılış takvimindeki belirsizlik sadece sektör temsilcilerini değil, etkinlik sahiplerini de endişelendirmektedir. Turizm sektörünü hareketlendirmek için alınan tedbirlerde yine Etkinlik Sektörü yok sayılmıştır. Ama unutulmamalıdır ki turizmde beklenen hedefler, bizler olmadan gerçekleşemeyecektir. Bulaş oranındaki artış ve bugün tüm yasaklara rağmen geldiğimiz noktaya baktığımızda, Etkinlik Sektörünün virüsün yayılmasında tek suçlu olmadığı ise verilerle kanıtlanmıştır. Bu nedenle 81 ilde faaliyet gösteren Açık ve Kapalı Etkinlik Mekanları, Organizasyon Firmaları, Yiyecek-İçecek Sunumu ile Catering Firmaları, MICE Endüstrisi Paydaşları, Prodüksiyon Firmaları, Fuar Firmaları, Eğlence Sektörü işverenleri ve çalışanları artık yok sayılmak istemiyor. Bir an önce sektördeki belirsizliğin giderilmesini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“YOK SAYDINIZ AMA ARTIK VAKİT GELDİ”
ETKİNLİK-SEN Genel Merkezi tarafından 81 ile gönderilen ortak bildiride, sektörün içinde bulunduğu zorlu durum ve normalleşme sürecindeki belirsizliklere dikkat çekildi.
Sendika merkezinden yapılan açıklamada, “Ülkemiz ve Ticari hayatımız büyük bir imtihan döneminden geçiyor. Pandemi dönemindeki normalleşme planını ekonomisini tamamen durdurmadan, kendine has bir yöntemle yürüten ülkemiz, işlemeye devam eden fabrikalarımız ile ekonomi sistemini desteklerken, birçok riskli gördüğü alanda da tedbirlerini tüm dünyaya örnek olacak şekilde yaklaşımlarla alarak, bilim ve aklın öncülüğünde uyguladığı planlamalar ile zorlu süreci bugüne kadar başarıyla getirmeyi başardı.
Tüm bunlara rağmen, yok sayılan Etkinlik Sektöründe 15 aydır süregelen belirsizliğin artık giderilmesi lazım gelmektedir. Zira Ülkemiz eski ekonomik ve sosyal gücüne ancak Hizmet ve Etkinlik sektörünün faaliyetlerine başlaması ile ulaşabilecektir. Bu sebeple AŞI UYGULAMASINDA VE EKONOMİK DESTEK PAKETLERİNDE ÖNCELİK VE AYRICALIK ARTIK HİZMET VE ETKİNLİK SEKTÖRÜ PAYDAŞLARINA VERİLMELİDİR.
Etkinlik sektörü temsilcileri olarak bizler, ülke çapında yüzbinlerce işletme, on binlerce Etkinlik Mekanı, yüzlerce farklı sektör paydaşımız ve milyonlarca çalışanımız ile, 2020 yılı başından itibaren DURAĞANLAŞAN TALEP ve YÜKSELEN MALİYETLER İLE KARŞI KARŞIYA KALDIK. COVID-19 salgını sürecinde Etkinlik Sektörü, 16 Mart 2020 tarihinde getirilen Pandemi kısıtlamaları sonrasında Temmuz ve Ağustos aylarında sadece 55 gün faaliyet gösterebilmiştir Bununla beraber, halen devam eden personel, kira, elektrik, SGK, Oda aidatları vs masraflarımız ile ayakta kalmaya çalışan bizler HİÇBİR DESTEK ve MALİ YARDIMDAN İSTİFADE ETMEDEN faaliyetlerimize başlayacağımız günü sabırla bekliyoruz.
Açılış Takvimi belirsizliğinin devam etmesi durumunda işletmelerimizde KAYBOLACAK TALEP bizleri umutsuzluğa düşürmektedir. Zira etkinlikler İptal edilmeyecek ve Kontrolsüz Şartlarda ev, bahçe, bağ, sokak, bina korunakları gibi mekanlarda BULAŞA, VERGİ ve İSTİHDAM KAYBINA SEBEBİYET VERECEK şekilde gerçekleşecektir. Etkinlik Ruhsatlı, Belediyeler Tarafından Belirlenen, Vergi Kaydı olan işletmelerce gerçekleşmeyen her türlü etkinlik Pandemi Öncesinde Olduğu gibi YASAKLANMALIDIR” denildi.
“ETKİNLİKLERİMİZ, İSTİHDAM YARATIYOR, EKONOMİYE GÜÇ KATIYOR”
Bildirinin devamında, “1 Milyondan fazla Etkinlik sektör çalışanına, yönetim kadroları ve kalifiye personelleri dışında ağırlıklı olarak yarı zamanlı personel çalıştıran etkinlik sektörü firmalarında tam zamanlı ve yarı zamanlı çalıştırılan personel ile birlikte merdiven altı firma ve mekanlarda kayıt dışı çalıştırılan müzisyen, garson, temizlik personeli, hamal gibi sigortasız çalışanların eklenmesiyle 5 milyondan fazla etkinlik çalışanı geçimini bu sektörden sağlamaktadır. Aileleri ile birlikte bu rakam ülke nüfusunun çok büyük bir paydasına tekabül etmektedir. BU İNSANLAR MAĞDUR, KÜSKÜN VE KIZGIN DURUMDADIRLAR”
“ETKİNLİKLER GÜNAH KEÇİSİ SEÇİLMEMELİYDİ”
“Zira bu duruma sebebiyet verecek geçerli gerekçe de yoktu. Kapalı Olan Etkinlik Sektörüne rağmen artan vaka sayılarının kaynağı net bir şekilde tespit edilerek, yerinde müdahale ile sektör ayrımı yapılmaksızın çözümlenebilirdi. Salgının ilk gününden beri kapalı ve yarı kapalı olan sektörler, son KAPANMA örneğindeki tedbirler benzeri kararlı adımlar ile bu derecede mağdur edilmeden çalıştırılabilirlerdi. Maalesef, pandeminin olumsuz koşullarından tüm sektörler eşit biçimde etkilenmedi. Bu bağlamda İşveren Sendikamız ETKİNLİK-SEN sektör odaklı çalışmalar yapmış, ilgili Bakanlık ve kurumlara tespit ve önerilerde bulunmuştur. Hükumet ve Tüm Siyasi Partilerimize Yaşanılan Süreci ve Beklediğimiz Çözüm Önerilerimizi bildiren dosyalarımızı takdim edip sunumlarımızı gerçekleştirdik.
Bugün itibarıyla alınan karardaki tarih ve uygulama belirsizliği ile YOK SAYILDIĞIMIZ gerçeği etkinlik sahipleri ile bizleri karşı karşıya getirmiştir. Buna rağmen, küresel salgın sürecinde, sektör paydaşları olarak hizmet anlayışımızı, sürecin elbet bizler için daha fazla uzamayacağı inancı ile, HOŞGÖRÜ VE SABRIMIZI EN ÜST NOKTALARA TAŞIDIK”
“YAŞAMAK ve YAŞATMAK İSTİYORUZ”
Sektörümüz dayanma gücünü kaybetmiş ve yok olmanın eşiğine gelmiştir. Yılların birikimi ve tecrübesine sahip Sektör Esnafı ve Duayenleri, farklı sektör arayışına girmişlerdir. Hizmet sektörü çalışanları lojistik, imalat vs. sektörlerde çalışmaya başlayarak tecrübe birikiminden vazgeçmeye mecbur bırakılmıştır. Sektörümüz hareket kabiliyetini kaybetmiş, katma değer üretemeyecek hale gelmiştir. Turizm Sektöründe beklenen hedefler ETKİNLİK SEKTÖRÜ OLMADAN GERÇEKLEŞEMEYECEKTİR.
Aşılama çalışmalarında elde edilmesi beklenen başarı ile Davet ve Etkinlik sektörünün yüksek sezonu olan 15 Mayıs – 15 Ekim arası dönemde faaliyete başlama şansı yakalanmış olmakla birlikte vaka sayılarındaki düşüş henüz istenilen düzeye gelmemiştir.
Lakin ETKİNLİK SEKTÖRÜ adına endişe taşıyan ETKİNLİK SAHİBİ, İŞVEREN ve İŞÇİ’leriyle milyonlarca insan adına ÇÖZÜM BEKLİYORUZ.
81 İlimizde faaliyet gösteren, fikirleri ve önerileri ile katkı, destek veren, sesini duyurmaya çalıştığımız, Açık ve Kapalı Etkinlik Mekanları, Organizasyon Firmaları, Yiyecek-İçecek Sunumu ile Catering Firmaları, MICE Endüstrisi Paydaşları, Prodüksiyon Firmaları, Fuar Firmaları, İncentive ve Eğlence Sektörü işverenleri adına var gücümüzle HER TÜRLÜ KURAL ve KAİDELERE UYARAK ÇALIŞACAĞIMIZIN SÖZÜNÜ VERİYORUZ.
Bulaş oranındaki artış ve bugün tüm yasaklara rağmen geldiğimiz noktaya baktığımızda tek suçlunun etkinlik sektörü olmadığının anlaşıldığını umuyoruz. Bir an önce çok zorda olan etkinlik sektörünün rahatlatılması ve faaliyetlerine başlamasına müsaade edilmelidir. Bizler sadece; YAŞAMAK ve YAŞATMAK İSTİYORUZ”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)