Uzmanlar Uyarıyor: Ateş Düşürücüler Mide Kanamasına Yol Açabilir

Uzmanlar, çocukluk çağında görülen mide-bağırsak sistemi kanamalarının her yaşta ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Kanamaların çoğunlukla sindirim sisteminin üst bölümünden kaynaklandığı, alt bölgedeki kanamaların ise genellikle kabızlığa bağlı makat çatlakları (anal fissür) nedeniyle geliştiği ifade ediliyor.

Çocuklarda görülen alt mide-bağırsak kanamalarında, tuvalet kağıdına bulaşan pembe veya taze kırmızı çizgi şeklinde kanın en sık görülen tablo olduğuna dikkat çekiliyor. Bunun dışında damarsal anomaliler, polipler, alerjik ya da bakteriyel nedenler ve parazitlere bağlı kolitler de kanamaya yol açabiliyor.

Yanıltıcı Durumlara Karşı Uyarı

Nezle, grip gibi hastalıklarda burun ve genizden sızan kanın ya da diş çekimi sonrası yutulan kanın “kahve telvesi” görünümünde kusmaya neden olabileceği, bunun da “taklit mide kanaması” olarak aileleri endişelendirdiği belirtiliyor. Bu tür kanamaların genellikle kısa sürede gerilediği ve hayati bir tehlike oluşturmadığı vurgulanıyor. Ayrıca bazı gıdaların (üzüm, ıspanak, siyah çikolata, şalgam vb.) ve demir ilaçları ile antibiyotiklerin dışkıyı siyaha boyayarak mide kanaması izlenimi yaratabileceğine de dikkat çekiliyor.

Ateş Düşürücülere Dikkat

Ciddi mide kanamalarına yol açabilen ülserler konusunda özellikle uyarıda bulunuluyor. Ateş düşürücü olarak sık kullanılan ibuprofen içeren ilaçların mide kanamasına neden olabileceği, ayrıca mide mikrobunun (Helikobakter pilori), stres ve gıda alerjilerinin de çocuklarda ülser gelişimini tetikleyebileceği ifade ediliyor.

Nadir Bir Neden: Anjiodisplazi

Çocuklarda nadir görülen ve doğumsal damarsal anormalliklerden kaynaklanan anjiodisplazi de gizemli mide-bağırsak kanaması nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Sıklıkla tekrarlayan ve kendiliğinden duran kanamalarla seyreden bu hastalığın, endoskopi ile uygulanan “argon plazma koagülasyon” yöntemiyle tedavi edilebildiği belirtiliyor.

Uzmanlar, özellikle tekrarlayan mide-bağırsak kanamalarında bu tür damarsal değişikliklerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini ve mutlaka uzman değerlendirmesi yapılması gerektiğini vurguluyor.