Aşırı sıcaklar hamileler için çeşitli problemler oluşturabiliyor. Bu durumda adayların kendileri ve bebeklerinin sağlığı için son derece dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Tuğba Sekmenli Tursun, tatile gidecek olan anne adayları için önerilerde bulundu.
Uzmanlar, hamileliğin ilk üç ayında bulunanları düşük tehlikesine karşı uyarırken hamileliği normal süren anne adaylarının tatile çıkmasında sakınca görmüyor. Hamileliğin 11-36. haftasının seyahat için en uygun zaman olduğunu söyleyen Op. Dr. Tuğba Sekmenli Tursun, “Düşük riski, erken doğum riski, kanama ve pıhtılaşma problemi olan anne adaylarının seyahat öncesi hekimleri ile görüşüp karar vermeleri gerekir. Eğer seyahat etmelerinde bir sakınca yoksa uzun yolculuklar için hava yolunu tercih etmek daha güvenlidir. 3 saatten uzun sürecek hava yolu seyahatlerinde antiembolik çorap giyilmesi önerilir. Eğer kara yolu tercih edilirse yolculukta saatte bir mola verilmelidir” dedi.
Hamilelikte cildin hormonal değişikliklere bağlı olarak daha hassas hale gelebildiğini, sıcak ve nemli havanın bebek bekleyen anne adaylarını diğerlerine göre daha fazla etkilediğini ifade eden Op. Dr. Tuğba Sekmenli Tursun, “Özellikle östrojen ve progesteron hormonlarının artışı, melanositlerin (ciltte renk pigmenti üreten hücreler) daha aktif olmalarına yol açıyor. Hamilelikte artan östrojen hormonu etkisiyle cilt güneş ışınlarına daha hassas hale gelir. Bu da beraberinde bazı cilt lekelerinin oluşmasına neden olur. Ciltte renk değişiklikleri ve yüzde melazma adı verilen gebelik maskesi ortaya çıkabiliyor. Melazma, yüzde kahverengi veya gri lekeler olarak gelişiyor ve genellikle alın, yanaklar, üst dudak, burun ile çenede görülüyor. Güneş ışınları bu durumu daha da kötüleştirebiliyor. Bunun için güneş koruyucu kremler ve geniş kenarlı şapka kullanımı gereklidir” diye konuştu.
Yaz aylarında artan sıcaklık nedeniyle vücudun daha fazla su kaybettiğini ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Tuğba Sekmenli Tursun, en önemli konunun sıvı tüketimi olduğunu ve ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Yeterli sıvı alınmaması durumunda “dehidrasyon” denilen sıvı kaybı sorununun gelişebileceğini vurgulayan Op. Dr. Tuğba Sekmenli Tursun, “Vücutta ciddi sıvı kaybı oluştuğunda anne adayının kan basıncı düşebilir. Ayrıca kandaki glukoz ve tuz dengeleri bozulabilir. Az sıvı alımı bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısının azalmasına, bunun sonucunda da bebekte büyüme geriliği ve erken doğum riskine yol açabilir. Su tüketimi ihmal edilmemeli” diye konuştu.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)