Yazarlar

Merkez Bankası’nın Raporundaki Riskler

Merkez Bankası’nın Raporundaki Riskler

Salgın dönemi Türk ekonomisi açısından finansal riskleri de olumsuz etkilemektedir. 28 Ekim tarihli TC Merkez Bankası Enflasyon Raporu üzerinden yapılabilecek değerlendirmeler kur, enflasyon ve faiz risklerinin boyutlarını ortaya koymaktadır. Raporun uluslararası piyasalara ilişkin değerlendirme sonuçlarına göre,

  • Gelişmiş ülkeler salgınla mücadele için para miktarını artırmaya ve destek politikalarını devam etmekte,
  • Enerji dışındaki emtia fiyatları salgın öncesi seviyelere geri gelmiş,
  • Emtia fiyatlarındaki artışa ve para miktarındaki genişlemeye rağmen, gelişmiş ülkelerde talep artmadığı için enflasyon seviyesi de düşük seyretmektedir.

Raporun Türkiye ile ilgili tespitleri ise,

  • Dünyada artan risk iştahı ve parasal genişlemeye rağmen ülkeden uluslararası portföy yatırımları çıkmaya devam etmekte,
  • Yılın ilk yarısında Merkez Bankası döviz rezervleri 22 milyar ABD doları seviyesinde azalmış,
  • Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmesi nedeniyle ortalama fonlama faizleri yükselmiş,
  • Türk lirası üçüncü çeyrekte nominal ve reel olarak değer kaybederken, döviz kuru oynaklığı artmıştır. Gelişmekte olan ülke para birimleri son üç aylık dönemde ABD dolarına karşı yataya yakın seyrederken Türk lirası belirgin oranda değer kaybetmiş,
  • Uygulanan güçlü kredi ivmesi ve Türk lirasındaki değer kaybıyla birlikte enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izlemiştir.

Raporun ortaya koyduğu sonuçlar, Türkiye’de salgın döneminde finansal riskler ve belirsizlikler artmaktadır. Özellikle Türkiye’de dünyadan farklı olarak enflasyon ve faiz yükselmektedir. Yine Türk Lirası’nın değer kaybı diğer gelişen ülkelerin üzerindedir. Yeni dönemde kredi koşullarındaki daralma ve sıkılaşma politikası nedeniyle ticaret ve üretim işletmeleri ile hane halkının finansal kaynaklara ulaşımında sıkıntılar olacağından finansal risklerin ekonomideki etkileri de daha yoğun hissedilebilir. Enflasyon raporunun tespitiyle, ‘Küresel belirsizliklerin yanı sıra ülkeye özgü faktörlerin de etkisiyle artan ülke risk primi ve kur oynaklığı yüksek seyretmektedir. Bu durum döviz kuru oynaklığı ve beklenti kanalıyla enflasyon tahminleri üzerinde yukarı yönlü risk oluşturabilecektir. Ülke risk primi ve kur oynaklığında oluşabilecek yukarı yönlü hareketler finansal koşullar ve bilanço kanalıyla iktisadi faaliyeti aşağı yönlü etkileyebilecektir.’ Salgının yeniden yükselmesi ile sanayi üretiminin ve ihracat pazarlarının daralması ihtimali karşısında, Türk ekonomisinin kışa doğru yeni riskleri göğüsleyebilecek donanımlara sahip olması gerektiği rapordan çıkarılabilecek en net sonuçtur.

,

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

,

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL