Dünya Ekonomi Yazarlar

Ticaret Savaşları ve Türkiye

Ticaret Savaşları ve Türkiye

ABD dünya ekonomisinde yıllardır unutulan bir savaşı fitilledi. Dünya ekonomisinde tarifeler, anti-damping uygulamaları, kotalar, gümrük vergileri ve kur savaşları silahları ile yürütülen ticaret savaşı yeniden alevlendi. Neden dünya ticaret savaşına yöneliyor?

Dünya ekonomisi, ‘korumacılık’ tehdidini yeniden tartışıyor. ABD başkanı Trump, Amerika yeniden dünyada ilk olacak (America First) dedi ve savaşı başlattı. Savaşı başlatan, (a) büyük dış ticaret açığı, yaklaşık 570 milyar doları dış ticaret açığı veren Amerikan ekonomisi, bunun yaklaşık 370 milyar dolar seviyesinde ve 2008 yılından bu yana aralıksız artıyor; (b) Amerikan bütçe açığı, 1 trilyon doların üstünde ve sürekli borçlanmak zorunda, bunun da en güçlü finansörü Çin yatırımcıları; (c) Yüksek teknoloji ihracatında Çin, Hindistan ve Güney Kore sürekli olarak yenilik gelişerek ilerlemekte; (d) Rusya ve Çin yeni ipek yolu gibi projelerle dünyada ABD Avrupa ekonomik bağlarını değiştirecek büyüme trendi içerisinde olması gibi ABD ekonomisini etkileyecek sorunlar bulunmakta. Çin ise dünyada en hızlı büyüyen ekonomi ve dünyanın en çok ihracat yapan ekonomi olarak karşımızda. Onun sorunları ve talepleri farklı. Ülke büyük bir paradoks içerisinde büyümekte. Hem dünyanın en büyük üreticisi durumunda hem de yüksek teknoloji ile üretim yapabilmektedir. Ama bütün işlemlerini yaparken ABD dolarına bağımlı ve tasarruflarını tuttuğu en büyük rezerv para ABD doları. Ülkenin gelişmesinde ABD ve Avrupa menşeili yabancı sermaye öncü rol oynamakta.

Ticaret savaşlarının öncesinde herkes serbest ticareti savunurken, ABD Çin’in ucuz işgücü ve çevre maliyetleri olmadan yapılan üretim mekânı olmasını istedi. Büyük şirketleri ve bankaları, Çin’deki üretimi teşvik etti. Bugün Trump’ın karşı çıktığı politika, bir zamanlar ABD’nin finansal hizmetler sektöründe ilerlemesini ve ABD dolarının küresel para birimi haline gelmesini yolunu açan, Çin’in ucuz alın teri üzerine kurgulandı. Şimdiki soru ABD ticaret savaşı ile Çin’in Çelik ihracatını zorlaştırması ve tarım ürünlerine ek vergi konulması ile başladı. Bunun sonucunda ABD otomotiv sektörünün canlanması ve tarımda Çin’in daha pahalı alım yaparak dış ticaret açığının azalması planlanıyor. Tabi ki, artan vergi gelirleri ile bütçe açığı da azalacak. Bu politikasının ekonomik değeri yaklaşık 60 milyar ABD doları. Karşılığında Çin’de tarım ürünlerine, Şaraba ve Domuz etine ek gümrük vergi getirmekle tehdit etti. Sonuçta ise, borsalar %4’e varan değer kaybına neden oldu, dolar değerlendi, emtia fiyatları yükseldi. Dünya ekonomisinin en gergin dönemlerinden birisi başladı. Rusya’da ABD politikasının karşısında olduğunu açıkladı. En zor durumda olan ise, AB ülkeleri. Hem ABD politikası hem de Çin politikasından zarar görecekler. Almanya için pazarlarını yeniden gözden geçirmekte ve bu nedenle Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmesi de gerekebilir.

Türkiye ticaret savaşından etkilenir mi? Türkiye’nin en büyük zaafı maliyet enflasyonu riskinin artması. Türkiye’de çelik, petrol ve tarım ürünlerinin yükselmesi ile maliyet enflasyonu tehdidini karşımız çıkarmakta. Özellikle Türkiye’de dış ticaret açığı artarken döviz açığını da etkileyeceğinden, döviz fiyatları üzerindeki baskıyı artıracaktır. Ama Türkiye’nin önüne ABD’nin koyduğu engeller nedeniyle yeni fırsatlar da çıkacaktır.

,

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

,

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL